School of Sufi Teaching

Sufi Öğretileri Okulu

Nakşibendî, Müceddidî, Çiştî, Kadirî, Şâzelî Uygulamaları

Support the Sufi School
Sufi School is a non-profit charity involved in creating awareness about Sufism and providing authentic Sufi teachings to sincere seekers.

All the teachings are given free of cost and students are not charged for attending our weekly gatherings for teaching, mentoring, discussions and group practices.

Our activities are carried out through voluntary donations. We request you to donate generously to support our work. Any amount of donation to help us to continue this good work will be appreciated and thankfully accepted.

PayPal
Use PayPal to send a donation to the School of Sufi Teaching. You can also add a payment reference.

If you don't have a PayPal account, use this link to make a donation via credit card.

Wire transfer
For transfers in the UK (in GBP) use the details below.

Name: School of Sufi Teaching
Account Number: 11397222
Sort Code: 40-03-16
Bank: HSBC UK

International transfers
Preferred option for cheap international transfers: Send money to our WISE account.

Meditasyon (Murakebe)

Yüzyıllardır edinilen deneyimler gösteriyorki murakebe mükemmeliğin her aşamasına varmayı sağlar. Bu nedenle, her ne kadar tarikatımızın şeyhleri zikir (Allah’ı anmayı çağrıştıran okumalar), salavat (Peygamber’e (s.a.v.) niyaz edilen kutsamalar), ve okumalar yapsalar da, murakebe onların içsel çalışmalarının en önemli unsurudur.

Murakebenin kökeni Hazreti Muhammed’in (s.a.v.) şu sözüne dayanır, “Allah’a O’nu görüyormuşcasına ibadet et. Zira sen O’nu görmesende O’nun seni gördüğünü bil”. Murakebe kelimenin tam anlamıyla beklemek, garantiye almak ya da korumaktır.

Sufilikte teknik bir terim olarak kullanıldığında ise, murakebe insanın kendisini dünyevi arayışlardan belirli bir süre uzaklaştırıp, arayış yolundaki kimsenin şeyhinden aldığı manevi rehberliğe önem verdiği anlamına gelmektedir.

Diğer bir deyişle açıklayacak olursak, insanın içsel varlığında ruhani merkezler mevcuttur. Eğer yol gösterildikten sonra kişi dünyevi meselelerden uzaklaşıp bu ruhani merkezlere odaklanmak isterse, işte bu meditasyon olur. Meditasyon ruhani bilgiye götürür ve Allah’a yakınlığa giden yolu açar. Eğer arayış içindeki kişi kendisini diğer amaçlardan soyutladıktan sonra oturup kutsanmayı beklerse, er ya da geç kalbinde bir çeşit faaliyet hisseder. Bu, bazen bir sıcaklık, bazen bir hareket, bazen de karıncalanma olarak yaşanır.

Arayış yolundaki kişi kalbin manevi biçimine ya da rengine odaklanmamalıdır, çünkü dikkatin bütün niteliklerin üzerinde olan İlahi Öz’e yönlendirilmesi gerekir. Meditasyonda en azından otuz ila kırk dakika oturulması gereklidir, ama özel bir oturuş pozisyonu yoktur. Başlangıçta, arayış yolundaki kimsenin zihnine bir sürü düşünce üşüşür, bu endişelenilecek bir şey değildir. Hazret’in söylediğine göre, yoga ve diğer manevi pratiklerde olduğu gibi düşüncelerimizi odaklamaya çalışmıyoruz. Biz, kalbi uyandırmaya çalışıyoruz.

Kalp uyandığı zaman düşünceler gitgide azalmaya başlar. Nihayetinde, arayış yolundaki kimse bir kendinden geçme hali yaşayıp başka bir boyuta geçer. Bu dalma hali ile uyku arasında bir fark vardır. Kendinden geçmek yok olmanın gölgesidir. Hazreti Şeyh Ahmed Faruki Serhendi (r.a.) “O gelir ve seni alıp götürür” demiştir. Ruh uykudayken aşağı alemlere yönelir ve kalbe sığınır. Ruh kendinden geçme halindeyken üst alemlere yönelir ve benliğe sığınır.

Kendinden geçme halindeyken arayan kimse bireysel varlığın farkında değildir. Arayış içindeki kişi bu haldeyken görüler veya önseziler (keşif) deneyimleyebilir. Çünkü arayış yolundaki insanın düşünce aktarımı yaşaması mümkündür, fakat bu deneyimlere çok önem verilmemelidir. Hazreti Şeyh Ahmed Faruki Serhendi (r.a.) şöyle demiştir, “Bu deneyimler, arayış yolundaki kişinin kalbini memnun etmek için vardırlar. Son varış yeri daha ileridedir.”

Hazreti Alaaddin Attar (r.a.) (ö. 1400), meditasyonun yadsıma ve onaylamayı anma uygulamasından daha iyi olduğunu söylemiştir. Meditasyon yoluyla, Allah’ın maddesel dünyaya ve ruhsal dünyaya hakimiyetinin vekilliği makamına ulaşmak mümkün olur.

Total
0
Shares
Önceki sayfa

Allah'ı anmak (Zikir)

Sonraki sayfa

Manevi Yakınlık (Nisbet)

İlgili yazılar
Daha fazla oku

Ruhani Merkezler (Letâif)

İnsan bedeninde genellikle tek bir ruhani merkezin olduğu düşünülmüştür: akıl ya da beyin. Oysa kıdemli Sufiler, manevi deneyimleri yoluyla letâif (tekil: latife) olarak adlandırdıkları başka algı ya da içsel duyu merkezleri keşfettiler. Sonraları keşif (sezgisel içgörü) deneyimlerine dayanarak on tane…
Daha fazla oku

Sonun Başa Dahil edilmesi (Nihayetin Bidayete İndiracı)

“Diğerlerinin bittiği yer bizim başlangıcımızı belirler” anlamına gelen Nihayetin Bidayete İndiracı (ya da diğer bir deyişle Sonun Başa Dahil Edilmesi), Nakşibendî-Müceddidî tarikatında kolaylıkla ayırt edilebilen manevi uygulamaların sıralamasını tanımlamak için kullanılır. 14. yy. ‘da Şeyh Bahaeddin Nakşibend (r.a.) tarafından tanıtılan…
Daha fazla oku

Manevi Yönelme (Teveccüh)

Çoğu araştırmacı Cebrail (a.s.) meleğinin üç kucaklayışının da Peygamber’in (s.a.v) ilk vahiy deneyiminde bir teveccüh biçimi olduğunu göz önüne almışlardır. Cebrail’in (a.s.) Allah’tan getirdiği bilginin teveccüh yoluyla olduğu kanısına varabiliriz. Peygamber (s.a.v.), Cebrail (a.s) gelip ona okumasını söylediğinde Hira mağarasındaydı.…
Daha fazla oku

Manevi Yakınlık (Nisbet)

Arapça’da nisbet sözcüğü iki kişi arasındaki yakınlık ya da bağlılık anlamına gelir. Sufi terminolojisinde ise Allah ile insanlar arasında gelişen yakınlık demektir. Sufizm’in özüne göre bir insan bir nitelik ya da erdemi o kadar geliştirmeli ki tüm varlığına yayılabilsin. Böylesine…